- Aşı yapılmadan önce çocuk bir dakika sakinleştirilmeye çalışılır
- Çocuk diğer hemşire tarafından kıpırdamayacak şekilde tutulur
- Aşı yapılacak yer önceden tıbbi alkolle sterilize edilir
- 90 derece dik açıyla iğne vurulur
- Yavaşça aşı enjekte edilir
- Aşı yerine pamuk konulmaz onun yerine küçük aşı yara bandı takılır
27 Aralık 2011 Salı
Aşı yapmak...
20 Aralık 2011 Salı
14 Aralık 2011 Çarşamba
Psikomotor Gelişim Oyun Örneği
TAŞ TAŞ ÜSTÜNE OYUNU
Yaş Grubu: 4-6
Hedef: Denge gerektiren hareketleri yapabilme
Kazanılması Gereken Davranışlar: Tek ayak üzerinde belli bir süre durabilme
Uygulama: Yer toprak olarak kabul edilir Öğretmen bütün çocukları birbirlerine bir iki metre uzak olacak şekilde düz ya da daire olarak dizilmelerini ister“Taş taş üstüne” denildiğinde her çocuk bir ayağını diğer ayağının üzerine koyar ve düşmeden dengede durmaya çalışır “Taş toprak üstüne” denildiğinde ayak indirilir Öğretmen şaşırtmalı olarak bu sözleri söyler Düşeni arkadaşına tutunan, şaşıran çocuklar oyundan çıkarılır En sona kalan çocuk alkışlanır
Yaş Grubu: 4-6
Hedef: Denge gerektiren hareketleri yapabilme
Kazanılması Gereken Davranışlar: Tek ayak üzerinde belli bir süre durabilme
Uygulama: Yer toprak olarak kabul edilir Öğretmen bütün çocukları birbirlerine bir iki metre uzak olacak şekilde düz ya da daire olarak dizilmelerini ister“Taş taş üstüne” denildiğinde her çocuk bir ayağını diğer ayağının üzerine koyar ve düşmeden dengede durmaya çalışır “Taş toprak üstüne” denildiğinde ayak indirilir Öğretmen şaşırtmalı olarak bu sözleri söyler Düşeni arkadaşına tutunan, şaşıran çocuklar oyundan çıkarılır En sona kalan çocuk alkışlanır
Psikomotor Gelişim sayfa 87 etkinlik uygulatma
Benim bu oyunumun adı mandal takma yarışıdır Etkinliğimin amacı çocukların küçük kas motor hareketlerini geliştirmektir Çocuklar mandal takarken Psikomotor yeteneklerini kullanacaktır Bildiğimiz gibi çocuklar düğme ilikleme gibi yeteneklerde daha sonradan gelişirler Bu etkinlikle küçük kas motor hareketleri daha kolay yapılabilir Çünkü Erken çocukluk eğitim kurumunda bu yetenek kazanılsın diye mandal takmaca oyunu öğretilmiş ve uygulanmıştır :) Hemde çocuklar bu oyunda koştukları için mutluluk hormonu salgılanır böylece hem eğlenir hem gelişir öğrenci. Etkinliğimde kullandığım araç gereç olarak bir çok mandal diyebiliriz Etkinlik için seçtiğim araç gereçler amaca uygundur.
Çocuk Ruh Sağlığı Anekdot Örneği
GÖZLEMCİNİN ADI SOYADI: Halenur TÜRK
GÖZLENEN ÖĞRENCİNİN TAKMA ADI: Fındık Kurdu
TARİH: 12.12.2011
YER: Cumhuriyet İlköğretim Okulu Anasınıfı
14.48: Fındık kurdu beni görünce boynuma atladı ve beni öptü ardında sınıfına geçti.Sınıftakiler faaliyet yaptı fakat fındık kurdu sınıftan çıkmak istedi ve kapıyı açarak çıktı
15.15: Fındık kurdu mutfağa gititikten sonra orada yemek yemek istedi ve ağladı
15.30: Öğretmen fındık kurdunun yemek yemesine izin vermedi ve ona yemek saatinin biraz daha sonra olduğunu söyledi ve onu içeri aldı
16.30: Fındık kurdu parmağını emdi
16.40: Fındık kurdu arkadaşına vurarak onu ısırdı Fındık kurdunu öğretmen zor durdurdu.
16.45: Fındık kurdunun annesi geldi. Fındık kurdu annesini görünce ağlayıp öğretmenini şikayet etti Öğretmen olan biteni anlattı sonrada fındık kurdu evine gitti
YORUM: Fındık kurdu anasınıfının kurallarına uymakta güçlük çekmekte ve herkesle iyi anlaşamamaktaydı
Sorunlarını tek başına çözememekte ve annesine şikayet etmekteydi Saldırgan bir ruhu vardır.
GÖZLENEN ÖĞRENCİNİN TAKMA ADI: Fındık Kurdu
TARİH: 12.12.2011
YER: Cumhuriyet İlköğretim Okulu Anasınıfı
14.48: Fındık kurdu beni görünce boynuma atladı ve beni öptü ardında sınıfına geçti.Sınıftakiler faaliyet yaptı fakat fındık kurdu sınıftan çıkmak istedi ve kapıyı açarak çıktı
15.15: Fındık kurdu mutfağa gititikten sonra orada yemek yemek istedi ve ağladı
15.30: Öğretmen fındık kurdunun yemek yemesine izin vermedi ve ona yemek saatinin biraz daha sonra olduğunu söyledi ve onu içeri aldı
16.30: Fındık kurdu parmağını emdi
16.40: Fındık kurdu arkadaşına vurarak onu ısırdı Fındık kurdunu öğretmen zor durdurdu.
16.45: Fındık kurdunun annesi geldi. Fındık kurdu annesini görünce ağlayıp öğretmenini şikayet etti Öğretmen olan biteni anlattı sonrada fındık kurdu evine gitti
YORUM: Fındık kurdu anasınıfının kurallarına uymakta güçlük çekmekte ve herkesle iyi anlaşamamaktaydı
Sorunlarını tek başına çözememekte ve annesine şikayet etmekteydi Saldırgan bir ruhu vardır.
Çocuk Ruh sağlığı Sayfa 44 :)
AİLE
Bütün insanların küçük yaşta öğrendiği en önemli kavramlardan birisi aile kavramıdır. Aile anne, baba ve kardeş gibi en yakınımızdaki olan fertlerin bütününe verilen isimdir.
Aile kurumu hayatın her evresinde en önemli kurumdur. Destek aldığımız, paylaştığımız ve sığındığımız bu kavram insanların en önemli unsurudur.
Aile kavramı genelde çocuklar için çok önemli görünür. Fakat yetişkin insanlar içinde en az çocuklar kadar önemlidir. Ailenin güçlülüğü ve sürekli olması hem çocuklar için hem de yetişkinler için yararlı etkiler oluşturur. Dağılan ve sorun olan ailevi ortamlarda çocukların gördüğü zarar kadar yetişkinlerde bu durumlardan etkilenmekte. Problem olan bir ailede o ailenin bütün fertleri ondan etkilenmektedir.
Bu durumlarda özellikle anneyle babanın boşanıp ayrı yaşamaya karar vermesi durumu çocukları çok etkiler. Özellikle küçük çocuklara nazaran yetişkin çocuklar bu olaydan daha fazla etkilenirler. Bu boşanma ve ayrı yaşama durumları çocuğun ruh sağlığını etkiler ve bununla beraber birçok problem oluşur.
Türkiye’de aile kavramına çok önem verilmektedir. Ülkemizde aileye verilen önem diğer ülkelere nazaran 3 kat daha fazla. Son dönemlerde giderek zayıflamakta olan aile kurumuna gereken önemi vermek ve her zaman aile kurumunu güçlü tutmak hem yetişkinlerimiz hem de çocuklarımız için daha sağlıklı bir geleceğe adım atmanın en doğru yolu olacaktır.
Az evlendik, çok boşandık!..
TÜİK 2010 yılı 1. dönem evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı.2010'nun Ocak-Şubat Mart dönemini kapsayan ilk çeyreğinde, bir önceki yıla kıyasla evlenmelerde düşüş, boşanmalarda artış gözlendi.
Buna göre, Ocak-Mart döneminde 96 bin 841 çift evlendi, 30 bin 773 çift boşandı.
2009 yılı ilk çeyreğine kıyasla evlenme sayısında yüzde 9,9 azalma meydana geldi. Geçen yıl, söz konusu dönemde 107 bin 524 çift evlenmişti.
Evlenme sayısında oransal olarak en büyük düşüş yüzde 22,5 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşti. Güneydoğu Anadolu'da geçen yıl Ocak-Mart döneminde 19 bin 423 olan evlenme sayısı, bu yıl 15 bin 45'e geriledi.
Evlenme sayısında artış gözlenen tek bölge, yüzde 1,5 ile Batı Karadeniz oldu.
ERKEKLERDE ORTALAMA YAŞ 26,1, KADINLARDA 22,7
2010'nun Ocak-Mart döneminde ilk kez evlenen çiftler arasındaki ortalama yaş farkı 3,4 olarak hesaplandı.
Ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,1, kadınlar için 22,7 oldu.
En yüksek ortalama ilk evlenme yaşı, erkeklerde 26,8, kadınlarda 23,6 ile İstanbul Bölgesinde görüldü. En düşük ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 25, kadınlarda ise 21,5 ile Orta Anadolu Bölgesinde gözlendi.
BOŞANMA
2010'nun 1.Döneminde 30 bin 773 çift boşandı.
Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,8'lik artış görüldü. 2009 Ocak-Şubat-Mart sürecinde 29 bin 372 çift boşanmıştı.
Boşanma sayısında en fazla artış, yüzde 13,2 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi.
Söz konusu dönemde boşanma sayısında en büyük düşüş (yüzde 5,6), evlenmede artışın görüldüğü tek bölge olan Batı Karadeniz'de gerçekleşti.
BOŞANMALARIN YÜZDE 40,4'Ü İLK 5 YILDA GÖRÜLÜYOR
Yılın ilk çeyreğinde meydana gelen boşanmaların yüzde 40,4'ü evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü.
TÜİK 2010 yılı 1. dönem evlenme ve boşanma istatistiklerini açıkladı.2010'nun Ocak-Şubat Mart dönemini kapsayan ilk çeyreğinde, bir önceki yıla kıyasla evlenmelerde düşüş, boşanmalarda artış gözlendi.
Buna göre, Ocak-Mart döneminde 96 bin 841 çift evlendi, 30 bin 773 çift boşandı.
2009 yılı ilk çeyreğine kıyasla evlenme sayısında yüzde 9,9 azalma meydana geldi. Geçen yıl, söz konusu dönemde 107 bin 524 çift evlenmişti.
Evlenme sayısında oransal olarak en büyük düşüş yüzde 22,5 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleşti. Güneydoğu Anadolu'da geçen yıl Ocak-Mart döneminde 19 bin 423 olan evlenme sayısı, bu yıl 15 bin 45'e geriledi.
Evlenme sayısında artış gözlenen tek bölge, yüzde 1,5 ile Batı Karadeniz oldu.
ERKEKLERDE ORTALAMA YAŞ 26,1, KADINLARDA 22,7
2010'nun Ocak-Mart döneminde ilk kez evlenen çiftler arasındaki ortalama yaş farkı 3,4 olarak hesaplandı.
Ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,1, kadınlar için 22,7 oldu.
En yüksek ortalama ilk evlenme yaşı, erkeklerde 26,8, kadınlarda 23,6 ile İstanbul Bölgesinde görüldü. En düşük ortalama ilk evlenme yaşı erkeklerde 25, kadınlarda ise 21,5 ile Orta Anadolu Bölgesinde gözlendi.
BOŞANMA
2010'nun 1.Döneminde 30 bin 773 çift boşandı.
Bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,8'lik artış görüldü. 2009 Ocak-Şubat-Mart sürecinde 29 bin 372 çift boşanmıştı.
Boşanma sayısında en fazla artış, yüzde 13,2 ile Doğu Marmara Bölgesinde gözlendi.
Söz konusu dönemde boşanma sayısında en büyük düşüş (yüzde 5,6), evlenmede artışın görüldüğü tek bölge olan Batı Karadeniz'de gerçekleşti.
BOŞANMALARIN YÜZDE 40,4'Ü İLK 5 YILDA GÖRÜLÜYOR
Yılın ilk çeyreğinde meydana gelen boşanmaların yüzde 40,4'ü evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 24,3'ü ise 16 yıl ve daha fazla süre evli olan çiftlerde görüldü.
13 Aralık 2011 Salı
12 Aralık 2011 Pazartesi
Bunun sayfası yoktu sanırım :)
Parmak oyunum
Beş küçük sise sallanıyor
İçlerinde biri pat düstü yere
Dört küçük sise sallanıyor
İçlerinden biri pat düstü yere
Üç küçük sise sallanıyor
İçlerinden biri pat düstü yere
Iki küçük sise sallanıyor
Içlerinden biri pat düstü yere
Bir küçük sise sallanıyor
Pat düstü yere
Kalmadi sise düşe düşe
Beş küçük sise sallanıyor
İçlerinde biri pat düstü yere
Dört küçük sise sallanıyor
İçlerinden biri pat düstü yere
Üç küçük sise sallanıyor
İçlerinden biri pat düstü yere
Iki küçük sise sallanıyor
Içlerinden biri pat düstü yere
Bir küçük sise sallanıyor
Pat düstü yere
Kalmadi sise düşe düşe
Gelişim alanları sayfa 44 uygulama faaliyeti fiziksel gelişimin yasla özellikleri
0-6 YAŞ ÇOCUKLARININ FİZİKSEL GELİŞİMİ
Bebeklik döneminde (0-2) fiziksel gelişim, doğum öncesinde olduğu gibi, doğum
sonrasında da kalıtım ve çevrenin etkisiyle oluşmaktadır.Doğumda döl yatağının
güvenli ortamından ayrılan bebek, çeşitli dış uyaranların etkisi altındaki yeni yaşam
alanına geçer. Fiziksel gelişimin en hızlı olduğu dönem ilk aylardır.Doğum sırasında
bebeğin boyu hızla uzamaya başlar, ancak yaş ilerledikçe uzama giderek yavaşlar
örneğin bebek doğumdaki boy uzunluğunu; üçüncü ayın sonunda % 20’sini, bir
yaşına dek %50, iki yaşına kadar ise %75 oranında geliştirir.Benzer bir durum ağırlık
içinde geçerlidir. Bebek beş aylıkken doğumdaki ağırlığının iki katına, on iki aylıkken
üç katına ulaşır ancak ikinci yaşın sonuna doğru, ağırlık arştın da yavaşlama başlar.
Kız bebekler, boy ve ağırlık açısından erkeklere oranla daha yavaş gelişirler. Fakat her
iki cinsiyette de doğumdaki boy ile yetişkinlik döneminde ulaşılabilecek boy arasında
bir ilişki vardır. Bununla birlikte diğer bedensel gelişme öğeleri için olduğu gibi, boy
için de beslenme ve çevre koşulları önemi bir etkendir.
Bu dönemde baş toplam beden uzunluğunun dörtte biri kadardır.Bacaklar,
kollara oranla daha kısadır.Sinir sistemi gelişiminde önce, baştaki sinirler, daha sonra
kol ve bacak sinirleri gelişir. Bebeklerin solunum yapma sayısı, yetişkinlere göre
yaklaşık iki buçuk kat daha fazladır. Bebeklerin kalp atışları da yetişkinlere oranlara iki
kat daha fazladır. Bebeğin her türlü besini sindirecek bir sinir sistemine sahip olması
ikinci yaşın sonun da gerçekleşir.boşaltım sistemi de sindirim sisteminin gelişimine
paralel olarak gelişir. Ancak bebeğin çişini tutmasını sağlayan sidik torbasının kas
gelişimi 12-30 aylar arasında gerçekleşir.Bu nedenle anne babaların tuvalet
eğitiminde, gelişimin kritik dönemleri ilkelerine uygun davranmaları ve bebeklerine
gerekli hoşgörü ve esnekliği göstermeleri gerekir.
Bebek ilk süt dişlerini 5-8 aylar arasında çıkarmaya başlar. Kasların gelişiminde de
önce kalın sonra ince kaslar gelişir.
0-2 yaş döneminden sonra fiziksel büyüme nispeten daha yavaştır. Bu dönemde
kızların, erkeklere oranla ince motor kasları hızla gelişir. Bu nedenle kızlar denge
sağlama, makas kullanma veya kalem tutma becerileri açısından, erkeklerden
daha başarılıdırlar. Altı yaşındaki çocuk beyni büyük ölçüde yetişkin beyninin fiziksel
büyüklüğüne ulaşır. Gelişim baştan bedene doğru olduğu için çocuklar kas-zihin
koordinasyonunda çeşitli güçlüklerle karşılaşırlar. Örneğin sağa sola hızlı dönüşlerinde,
dengelerini yitirirler. Tırmanma, zıplama, topla oynama becerileri de yeterince
gelişmemiştir. Altı yaşındaki çocuk doğum ağırlığının 7-8 katına erişir. Dört yaşında bir
çocuk, doğumdaki boyunun iki katına ulaşırken, altı yaşındaki çocuk, bundan 10-12
cm daha uzundur.
Alttaki videoda da örnek etkinliği izleyebilirsiniz !
Bebeklik döneminde (0-2) fiziksel gelişim, doğum öncesinde olduğu gibi, doğum
sonrasında da kalıtım ve çevrenin etkisiyle oluşmaktadır.Doğumda döl yatağının
güvenli ortamından ayrılan bebek, çeşitli dış uyaranların etkisi altındaki yeni yaşam
alanına geçer. Fiziksel gelişimin en hızlı olduğu dönem ilk aylardır.Doğum sırasında
bebeğin boyu hızla uzamaya başlar, ancak yaş ilerledikçe uzama giderek yavaşlar
örneğin bebek doğumdaki boy uzunluğunu; üçüncü ayın sonunda % 20’sini, bir
yaşına dek %50, iki yaşına kadar ise %75 oranında geliştirir.Benzer bir durum ağırlık
içinde geçerlidir. Bebek beş aylıkken doğumdaki ağırlığının iki katına, on iki aylıkken
üç katına ulaşır ancak ikinci yaşın sonuna doğru, ağırlık arştın da yavaşlama başlar.
Kız bebekler, boy ve ağırlık açısından erkeklere oranla daha yavaş gelişirler. Fakat her
iki cinsiyette de doğumdaki boy ile yetişkinlik döneminde ulaşılabilecek boy arasında
bir ilişki vardır. Bununla birlikte diğer bedensel gelişme öğeleri için olduğu gibi, boy
için de beslenme ve çevre koşulları önemi bir etkendir.
Bu dönemde baş toplam beden uzunluğunun dörtte biri kadardır.Bacaklar,
kollara oranla daha kısadır.Sinir sistemi gelişiminde önce, baştaki sinirler, daha sonra
kol ve bacak sinirleri gelişir. Bebeklerin solunum yapma sayısı, yetişkinlere göre
yaklaşık iki buçuk kat daha fazladır. Bebeklerin kalp atışları da yetişkinlere oranlara iki
kat daha fazladır. Bebeğin her türlü besini sindirecek bir sinir sistemine sahip olması
ikinci yaşın sonun da gerçekleşir.boşaltım sistemi de sindirim sisteminin gelişimine
paralel olarak gelişir. Ancak bebeğin çişini tutmasını sağlayan sidik torbasının kas
gelişimi 12-30 aylar arasında gerçekleşir.Bu nedenle anne babaların tuvalet
eğitiminde, gelişimin kritik dönemleri ilkelerine uygun davranmaları ve bebeklerine
gerekli hoşgörü ve esnekliği göstermeleri gerekir.
Bebek ilk süt dişlerini 5-8 aylar arasında çıkarmaya başlar. Kasların gelişiminde de
önce kalın sonra ince kaslar gelişir.
0-2 yaş döneminden sonra fiziksel büyüme nispeten daha yavaştır. Bu dönemde
kızların, erkeklere oranla ince motor kasları hızla gelişir. Bu nedenle kızlar denge
sağlama, makas kullanma veya kalem tutma becerileri açısından, erkeklerden
daha başarılıdırlar. Altı yaşındaki çocuk beyni büyük ölçüde yetişkin beyninin fiziksel
büyüklüğüne ulaşır. Gelişim baştan bedene doğru olduğu için çocuklar kas-zihin
koordinasyonunda çeşitli güçlüklerle karşılaşırlar. Örneğin sağa sola hızlı dönüşlerinde,
dengelerini yitirirler. Tırmanma, zıplama, topla oynama becerileri de yeterince
gelişmemiştir. Altı yaşındaki çocuk doğum ağırlığının 7-8 katına erişir. Dört yaşında bir
çocuk, doğumdaki boyunun iki katına ulaşırken, altı yaşındaki çocuk, bundan 10-12
cm daha uzundur.
Alttaki videoda da örnek etkinliği izleyebilirsiniz !
Müzik etkinliklerinde Araştırma sayfa 16 Müzik etkinliği planlama
DEĞERLENDİRME: Şimdi ben videolar dışında da etkinlikleri nasıl yaptığımı anlatayım. Öncelikle çocukları sırayla oturttum. Sınıfta hakimiyet kurmaya çalıştım. Başarabilmiş miyim Erman Öğretmenim siz karar verin :D Çocuklar oturduktan sonra şarkı hakkında bilgi verdim sonra parmak oyunu yaptırıp öğrencileri şarkıya hazırladım. Parmak oyununun ardından esas şarkıya geçtim esas şarkıyı öğretmek biraz daha zordu bayağı bir tekrarlattırdım.Ama onları videoya çekmedim.Çünkü şarjı azdı :( Haftaya anasınıfına gittiğimde çocuklar beni gördüğünde 'Aaa ben seni hatırladım kardan adam şarkısını öğrettin' dediler ve hep bir ağızdan söylediler. :) Yerim onları...Ben bu etkinliği Cumhuriyet İlk. Okulu Anasınıfında yaptırdım Sınıfın ismi yıldızlar sınıfı şarkının konusu kış şarkı adı kardan adam yapalımdır. Yaş grubu altı yaştır Materyali yoktur ve sınıfta yapılmıştır Neredeyse otuz dakikada tamamlanmıştır Yöntemimde tümdengelimdir
Müzik dersi Müzik aleti yapma :)
Sevgili öğretmenim ve arkadaşlarım ben bu ödevi yapmadan önce bir araştırma yaptım. Öncelikle tef yapımlarına baktım daha sonra bana en uygun olanı seçtim.
İlk iş olarak mukavvayla tefimin kenarlarını ve zil koyma yerini yaptım sonra tef için aldığım zilleri kırdım ve onları ayırdım. Sonra zilleri içten bantlayarak taktım :)
Ardından tefimin ölçüsünde röntgen filmi kestim. Röntgen filmimi çamaşır suyundan bir gün beklettim. Ama gerçekten bir gün beklettim. Sanırım fazla bekletmişim çamaşır sulu röntgen filmin altında bulunan tepsinin rengi atmış ve röntgen filminde leke yapmıştı :D
Bende mecburiyetten röntgen filminin üstünü renkli kağıtlarla kapattım.Sonra kenarlarını süsledim denedim ve çok güzel ses çıktı. Sanırım bu işi becermiştim :D
İlk iş olarak mukavvayla tefimin kenarlarını ve zil koyma yerini yaptım sonra tef için aldığım zilleri kırdım ve onları ayırdım. Sonra zilleri içten bantlayarak taktım :)
Ardından tefimin ölçüsünde röntgen filmi kestim. Röntgen filmimi çamaşır suyundan bir gün beklettim. Ama gerçekten bir gün beklettim. Sanırım fazla bekletmişim çamaşır sulu röntgen filmin altında bulunan tepsinin rengi atmış ve röntgen filminde leke yapmıştı :D
Bende mecburiyetten röntgen filminin üstünü renkli kağıtlarla kapattım.Sonra kenarlarını süsledim denedim ve çok güzel ses çıktı. Sanırım bu işi becermiştim :D
11 Aralık 2011 Pazar
Müzik dersi sayfa 12 araştırma ödevim
Marakas, içerisindeki boşluğa yerleştirilen küçük sert parçacıkların sallanmanın etkisiyle birbirine çarparak ses çıkardığı bir tür vurmalı müzik aletidir. Tahta, bambu ve plastikten yapılan çeşitleri vardır. Genelde Afrika ve Latin Amerika müziklerinde kullanılır.
Tefin tarihi eskilere dayanmaktadır. Mezopotamya ve diğer yerlerde yapılan arkeoloji kazılarda, ellerinde def bulunan figürlere rastlanmaktadır. Genelde yuvarlak olan deflerin köşeli olanları da mevcuttur. Anadolu’nun bazı yerlerinde def “daire”, Trakya'da “dare” adı ile de bilinmektedir. Tef erken çocukluk eğitim kurumlarında çocuğun parmaklarını yani küçük kas motor becerilerini geliştirdiği için tefin önemi çok fazladır
Ritim, bir dizede, bir notada vurgu, uzunluk veya ses özelliklerinin, durakların düzenli bir biçimde tekrarlanmasından doğan ses uygunluğu, tartım, dizemdir. Çeşitli aletlere vurarak çıkarılan, düzenli ve akıcı seslerin oluşturduğu bütündür. Ritim sopası ritmin verdiği sesi çıkaran uzun ya da kısa kalın ya da ince isteğe bağlı olan sopalardır.
4 Aralık 2011 Pazar
Çocuk Ruh Sağlığı Sayfa 22 :)
Çocuğu Tanımanın Önemi
Anne-baba olmak bir çok beceriyi ve hassasiyeti gerektirmektedir. Çocuğun doğumundan itibaren onu izlemek, tanımak, ihtiyaçlarını, özelliklerini, farklılıklarını, duygularını ifade ediş biçimini kavramak gerekmektedir. Çocuğun söylediklerinin, davranış ve tutumlarının altındaki mesajları kavrayabilmek, söylediği ile söylemek istediği arasındaki farkı gözlemleyebilmek dikkat gerektirir. Bazen çocuklar bazı ihtiyaçlarını talep etmezler. Burada bizim onun ihtiyacını fark etmemiz önemlidir. Her çocuğun kendini ifade ediş biçiminin farklı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle öncelikle çocukların bebekliklerinden itibaren çok dikkatlice gözlenmeleri önemlidir. Çocukla geçirilecek zamanın içeriğinde hem bir takım becerilerin geliştirilmesine olanak verilmesi hem de oyuna yer verilmesi gerekmektedir. Bu içeriğin belirlenmesi için de çocuğun ve çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin çok iyi tanınması gerekmektedir Çocuğun bireysel özelliklerinin tanınmasının yanı sıra belirli yaşlara ait gelişimsel ve psikolojik özelliklerin de bilinmesi önem taşımaktadır. Örneğin bir çocuğun yaşadığı korkuların o yaşa ait doğal bir korku mu yoksa fobi mi olduğunu ayırt edebilmek ve ilişkide kullanılacak dili belirlemek önemlidir.Bir önemli konu da çocuğun yaşına uygun olarak yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının ayırt edilmesidir. Bazen anne-babalar çocukların bazı becerilerinin gelişmesi için fırsat yaratmadıkları ve bu nedenle çocukların yaşlarına ait becerileri geliştiremedikleri bilinmektedir. Örneğin eline hiç kalem verilmeyen çocuk çizgi çizme becerisini geliştiremeyecektir. Birlikte geçirilecek zamanın içeriğinde çocuğun yaşına ait becerileri sergileyebilmesine ve geliştirmesine fırsat vermek de önemlidir. Bazen de tam tersi olarak aileler çocukların gelişim düzeylerinin çok üzerinde bazı becerileri sergilemeleri konusunda çocukları zorlayabilmektedirler. Böyle bir tutum da çocuğun yoğun performans kaygısı ve yetersizlik duygusu yaşamasına neden olabilmektedir. Yine bazı çocuklar yaşadıkları değişik duygusal ve algısal sorunlar nedeniyle bazı becerileri yaşıtlarına göre daha geç geliştirebilmektedirler. Böyle bir durumda da çocuğun yapabileceğinden daha fazlasını beklemek aynı tür kaygılara ve yetersizlik duygularına neden olabilmekte, bunun sonucunda da çocuğun daha da başarısız olmasına neden olabilmektedir.
ERKEN ÇOCUKLUK VE Ö.E.İ.V.K. ÖDEVİ-SAYFA 15-ETKİNLİK 6
Öncelikle öğretmen öğrencilerin ilgisini topladı ardından onlara neler yapacaklarını anlattı.
Sırasıyla çocuklar:
1. Öğretmenin benim ve stajyer öğretmenin dağıttığı herkesin dolabında bulunan üzerilerinde isimleri yazılı önlüklerini giydiler.
2. Ardından öğrenciler tek tek çağrılarak resim kağıtları verildi
3. Herkesin sulu boyaları dağıtıldı.
Sırasıyla çocuklar:
1. Öğretmenin benim ve stajyer öğretmenin dağıttığı herkesin dolabında bulunan üzerilerinde isimleri yazılı önlüklerini giydiler.
2. Ardından öğrenciler tek tek çağrılarak resim kağıtları verildi
3. Herkesin sulu boyaları dağıtıldı.
4, Plastik bardaklar içine azar azar sular dolduruldu.
5. Çocuklara karalama hariç istediğiniz bir şeyi Örneğin: Gelecekte olmak istediğin mesleği, sevdiği bir çizgi film kahramanı ya da ailesini çizmesi istendi
6. Çocukların boyamaları bitince kuruması için resimler kenara alındı.
7. Çocuklar stajyer yardımıyla tuvalete götürülüp elleri yıkandı.
8. Resimler kuruduktan sonra panoya asıldı :)
30 Kasım 2011 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)